Sevgililik süresinin sona ermesi ile alınan en güzel kararlardan olan evlilik, güzel olmakla beraber ciddi bir karardır. Çünkü bir ömür beraber yaşayacağı eşini seçebilmek ve onunla bir ömür yaşamayı göze almak oldukça büyük bir seçimdir. Bu seçimler yapılırken, insan bazı karakteristik özelliklerinden vazgeçer ve eğriyi doğruyu net ortaya koymadan düşünür.
Evlilik Öncesi Stres
Modern yaşama geçildiğinden beri kanserden daha tehlikeli olan stres hastalığı her bireyde aktif olarak gizlice yaşamaktadır. Stresin en çok yaşandığı yerlerden biri de malum evliliktir. Kadınlar, evlenmeden önce evlilik hazırlığı konusunda detaylı ve titiz dururlar. Çünkü hayatlarındaki ilk olacak evliliği rüya gibi herhangi bir aksilik yaşamadan geçirmek isterler.
Evlilik öncesi stres, çok ciddi boyutlara ulaşarak evliliğin bitmesine kadar yol alıyor. Çok tehlikeli olan bu dönemlerde mutlaka sakin olmaya çalışılmalı ve bazı durumlar göz ardı edilmelidir. İnsan psikolojisi her kişiye, yaşadığı hayata, konforuna bağlı olarak değişmektedir. Hele ki evlilikte böyle durumlarda kişiler kendi bildiğini okuma yoluna gittiği için daha çok restleşme ve bununla beraber bireylerin birbirlerini daha çok kırmalarına sebep oluyor. Bu gibi durumlardan kaçınmak mümkün ancak evliliğin yaratmış olduğu bu stres her şeyi unutturarak çok büyük sorunlara istemsiz sebep oluyor.
Evliliğinizin düğünden sonra da mutlu bir şekilde devam etmesi için evlilik öncesinde de çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü evlilik öncesi stres ve gerilimler arasında söylenen sözler evlilik sonrasında da büyük engel teşkil etmektedir. Evliliğinizin bir ömür mutlu olması için mutlaka evlilik öncesinde stresli yaşanan bu süreçte dikkatli olarak daha sonralara aksayacak olan sıkıntılara mahal vermemek gerekmektedir. Çünkü sıkıntıların aksaması ileriye dönük olarak sıkıntıların birikerek daha büyük problemlere sebep olacaktır.
Evlilik sonrasında da mutluluk oldukça önemlidir. Çünkü sevgililik, düğün ve evlilik sonrası bireyler aynı evde yaşamaya başladıkça birbirlerine daha çok tutunması gerekmektedir. Bunun için öncelikle bireylerin birbirine saygı duyması ve öz sevgilerini kaybetmeden yaşamaları gerekmektedir. Bu çoğunluğu sağladıklarında mutluluğun ne denli evlerinde yeller estireceği açıkça bellidir.
Mutluluk, bulması kolay olduğu kadar kaybetmesi de oldukça kolay bir duygudur. Bireylerin birbiri ile tamamen konuşarak ve kendi öz sınırlarını iki taraflı olarak çizilerek, anlaşılarak mutluluk sağlanabilir. Evlilikte mutluluğun sürdürülebilmesi için de yine iki kişinin birbirini hoş görülü ve sağlıklı bir şekilde dinlemesi ve verilecek olarak kararları ortak bir alanda mantıklı bir şekilde konuşarak çabalaması gerekmektedir. Bireyin hayatında ilk defa yaşadığı bir şeyde hatasız olması zor ihtimaller arasındadır.
Evlilik, iki insanın birbirini çok sevmesi sonrasında aldığı önemli bir karardır. Ancak evliliği devam ettirmekte büyük bir iştir. Çünkü bir çok kişi sevgiliyken çok mutlu olup, evlilik sonrasında büyük bir trajedi ile ayrılarak, aslında mutlu olamadıklarını ve gerçekten yaşayamayacaklarını anlıyorlar. Bu gibi durumlarda boşanmak daha iyi bir seçim gibi görünse de asıl hata doğru kişiyi bulamamaktır. Doğru kişiyi bulmak ise oldukça kapsamlı bir konudur. Doğru kişi, oldukça büyük detay gerektiren ve oldukça ince düşünülmesi ve içinden genellikle çıkılamayan konular arasındadır.
Evlilik mutlu bir şekilde sürdürebilmek büyük bir meziyettir. Çünkü bireylerin birbirlerine olan güveni, saygısı, sevgisi oldukça önemli olup, evliliği yürüten tekerleklerdir. Evliliği mutlu bir şekilde devam ettirmek bireylerin en büyük sıkıntısıdır. Çünkü sevgili ile görünmeyen açıklar evlilikte gün yüzüne çıkar ve bireylerin arasında iletişim problemi bulunuyorsa bu da ciddi bir gerilime sürükler ve sonucu çok da acı olan durumlara ulaşır.
Bireylerin arasında iletişim problemleri ilişkilerin en dibe batmasına neden olur. Çünkü birbirleriyle ortak noktayı bulamayan bireyler, iletişimlerini orta vadede keserek zamanla birbirlerinden kopma noktasına gelirler. Bu da ilişkiyi dibe sürükler.
Evliliği idare eden en önemli şey karşılıklı olan iletişimdir. Sorunlar ve problemler de, kişilerin karakteristik eksiklikleri bu iletişim yolu ile tatlı dil ve hoş görü ile kapanabilir. Kişiler birbirine bu şekilde daha çok tutunarak hayallerindeki o pembe evliliği yaşayabilirler. Ancak bu gibi durumlarda iletişim eksikliği yaşanan aileler yıkıma sebep olmaktadır.
Maddi durum gözetmeksizin, iletişim problemini aşan aileler daha kalıcı ve sağlam temeller üzerinden senelerce huzurlu evliliğini sürdürebilirler. Bir çok psikolog ve aile doktorları, evli çiftlerin mutlaka bir uzman gözetiminde ilişkilerini değerlendirerek, şeffaf bir şekilde ilişkilerini tartışmalarını ve bu tartışma sonucunda ilişkilerini yeniden gözden geçirerek mutluluğa yelken atmalarını önermektedirler.